Tom Clancy'den Jack Ryan

    Amazon Prime'da ilk izlediğim dizi olan The Boys hakkında bir yazı yazmayı düşünüyordum ama ben yazıyı yazana kadar Jack Ryan'ı bitirince öncelikler değişti. Dizi incelemesine geçmeden önce biraz Prime Video'dan bahsetmek istiyorum. Zaten "Prime İndirimleri" yazısında da belirttiğim gibi içinde Prime Video da olan bir servisi 7,90 ₺'dan almak ve "Fiyat böyle kalacak arkadaşlar" şeklinde bir açıklama yapılması başlı başına bir övgüyü hak ediyor. Şuan Türkiye için çok yeni bir servis (Netflix ilk Türkiye'ye giriş yaptığı zaman da deneyimleme şansım olmuştu), bu yüzden içerikler konusunda çok bir eleştiri yapmayacağım. Güzel içerikler var ama ileride sayılarının arttırılacağını ümit ediyorum. Beni en çok etkliyen özellik "X-Ray" özelliği oldu. Görüntüyü duraklattığınız zaman, o anki sahnede -görüntüde olmasa bile- kimlerin yer aldığını gösteriyor. "Ya ben bu kadını nereden tanıyorum?",  "Bu adamın adı neydi ?" diye düşünmenize gerek kalmıyor. IMDB ile ortak çalışmışlar. Gerçekten çok güzel olmuş. Keşke bu özellik Netflix'de de olsa diye düşündüm açıkçası.

    Oyun oynayan ve Ubisoft ismini duyan birçok oyunsever muhakkak Tom Clancy ismini daha önce duymuştur. Tom Clancy abimiz genellikle askeriye, siyasi, polisiye  romanları yazan bir Amerikalı yazar. Yazdığı romanların bir çoğunda doğruluk payının olması ve bazı şeyleri bilmesinden ötürü daha önce ajan olduğu dedikoduları vardı. En azından ben öyle hatırlıyorum, şehir efsanesi olabilir. Dizi için danışmanlık yaptığını düşünmüştüm ama 2013 yılında vefat etmiş. Yazdığı romanlara dayandırılarak ve artık bir marka haline gelen ismini kullanarak bu yapım ortaya çıkmış.

    Dizi Jack Ryan karekterinin etrafında dönüyor. Bu dizi ile ilgili videolara denk gelirseniz eğer Jack Ryan (John Krasinski) sakallıysa 2. sezon, değilse 1. sezona ait görüntüleri görmüşsünüzdür 😂

    1. Sezon ve 2. Sezon farklı hikayelere odaklanıyor. İlk sezonda (yukarıda ingilizce fragmanında da görebileceğiniz üzere) Ortadoğuya odaklanıyor ve bir şeyhin yapmak istediği terörist eylemleri gösteriyor. Birkaç bölümde Türkiye'de yer alıyor. Türkiye'deki arabaların hepsinin eski olması, sözüm ona Türkiye'de gittiği yerin otantik bir yer olması, kullanılan arabaların haberlerde gördüğümüz teröristlerin kullandığı Toyota marka kamyonetlerle aynı olması ilk gözüme çarpan unsurlar. Türkiye'deki polis memurları da rüşvet alıp mültecilerin yurt dışına kaçmasına göz yumuyorlarmış. Türk polisine güven olmazmış vs. vs. Elimden geldiği kadar hikayeyi anlatmamaya çalıştım ama benim ilk bakışta gözüme çarpan izlenimler bu şekildeydi.

    1. Sezonun sonunda ortadoğu ile ilgili hikaye bitiyor. 2. sezon ile birlikte Venezuela'ya gidiyoruz ve hikaye başkent Caracas'da geçiyor. Burada da gösterilmek istenen şey Venezuela'nın çok zengin yer altı kaynaklarına sahip olmasına rağmen halkının çok fakir olması, Venezuela'da herkesin parayla satın alınabileceği ve kaosun hakim olduğu bir ülke olarak gösterilmiş. Türkiye'yi gösterdikleri durumdan yola çıkarak birçok abartmanın olduğunu söyleyebilirim. 

    Yukarıda saydığım şeyleri bir kenara bırakırsak gayet sürükleyici ve ailenizle beraber izleyebileceğiniz tarzda bir dizi olmuş. Ben açıkçası genel olarak diziyi beğendiğimi söyleyebilirim. Bazı siyasi şeylere artık alıştığımız için (Türkiye'yi gösterme biçimi vb.) gülüp geçtiğim sahneler oldu. Hikayeyi mümkün olduğu kadar her iki tarafın açısından anlatmaya çalışması da güzel olmuş. Bu tarzı seviyorsanız mutlaka bir şans vermelisiniz.