2016 Yılının Fantastik Filmleri

Herşey eski fotoğraflarımı karıştırırken yandaki resmi görmemle başladı. Kuzenimin şubat ayında bana yolladığı bu resimde sizin de görebileceğiniz gibi 2016 yılında çıkan bütün fantastik filmler tarihleriyle birlikte yer alıyor. 

Star Trek Beyound ve Gambit haricinde (Gambit vizyona girmedi çünkü) diğer filmlerin hepsini sinemada izledim ve genel bir sinema inceleme yazısı yazmaya karar verdim. Gerçi içimden yukarıdaki resmin üzerinde yazdığı gibi, 2016 yılında vizyona giren ve mutlaka görülmesi gerekilen 25 filmi sıralamak geldi ama biz olayı abartmayıp sağda gördüğümüz fantastik filmlerle bu işi tamamlayalım. 

Ayrıca ek bir parantez açarak Assasin's Creed filmini geçtiğimiz hafta izlediğim için, bu yazıyı daha yeni yazabildiğimi de belirteyim. Hadi fazla uzatmadan geriye kalan filmleri 10'dan geriye sayalım.

       Öncelikle şunun altını çizelim, ben Batman hayranıyım ve tabiki bu savaşta Batman'i tutacağım. Ama bu filmle ilgili şunu söylemek istiyorum 2016 yılının en büyük hayal kırıklığı.😒Muhtemelen bu listenin en kötü filmi. Marvel dünyasının sevdiğim özelliklerinden biri film evreni ile dizi evrenini birleştirmeleri. Bu sayede dizi ve filmler arasında bir köprü oluyor ve görebildiğim kadarıyla izleyiciler bu durumdan gayet memnun. Aynı şeyi Dc Comics'in de yapmasını beklerdim. Senin elinde Gotham, Flash, Arrow gibi hatırı sayılır bir izleyici kitlesine sahip diziler var ama sen bu dizilerde oynayan oyuncuları hiçbir şekilde filmlerinde kullanmıyorsun. Bundan sonrası biraz spoiler olacak bu yüzden üzgünüm ama filmin başındaki genç Bruce Wayne rolü için gözlerim David Mazouz'u, aynı şekilde Alfred için de Sean Pertwee'yi aradı. Ayrıca filmde küçük bir sahnede Flash'ı gösterdin, koy kardeşim Grant Gustin'i Flash olarak ama yok. Ayrıca gördüğüm en rezil Batman performanslarından birine imza atan Ben Affleck'i de ayrıca kutluyorum. Gerçi adam ne yapsın. Vermişler Batman'e bir kostüm zannedersin ki Batman değil Iron Man. Kostümün gözlerine takmışlar neon farları, Doğan görünümlü şahin gibi modifiye etmişler kostümü. Olmamış haliyle yakışmamış koskoca Batman'e. Baştan sona saçmalıklarla dolu olan bu filmde hiç mi güzel birşey yok diyeceksiniz, var tabiki olmaz olur mu. 2 sahnede ben buradayım diye bağıran THY ve reklamları var. "As bayrakları as as as" etkisi yaratan bu sahnelere rağmen bu senenin en kötü fantastik filmi. 

       Bu seriyle ilgili konuşmam pek doğru değil aslında. Bu filmden önce çıkan Star Wars filmiyle bu seriyi izlemeye başladım. Sinemada izlemeyi tercih ettiğim filmler arasında yer almıyor. Son iki film açıkçası aman aman abartıldığı gibi filmler değildi. Star Wars'u 9. sıraya koyduğumu görünce ya bırak diyeceksiniz belki ama yapacak birşey yok liste benim listem. 9. sırada arkadaşım... 

       X-Men serisi sanırım en garip seriler arasında yer alıyor. X-Men takımının genç hallerini oynayan oyuncuların oluşturduğu filmler, asıl karakterler olarak çıkan, günümüze daha yakın olayların işlendiği filmde oynayan bambaşka oyuncular derken gördüğünüz gibi cümle de bir değişik, bir garip oldu. Birde bu yeni karakterler ile eski karakterlerin bazılarının yer aldığı bir film yaptılar o konuya hiç girmek istemiyorum. X-Men'i çok sevmeme rağmen aman aman beklediğim bir seri değil X-Men serisi. Asıl Marvel evreninden kopuk olmaları da dezavantaj. Keşke Marvel haklarını geri alsa da, adam akıllı hepsini bir seride buluşturabilse. Filme gelecek olursak, mısır mitolojisini işin içine katıp enteresan bir film yapmışlar. Çok aman aman bir film değil ama kötü bir film de değil açıkçası. Belli bir standart tutturdular, o standartta devam ediyorlar. Neyse çok uzatmadan filmi 8. sıraya oturtalım. 

       İlk filmi izledikten sonra devam filmini sabırsızlıkla bekliyordum. Gerçekten farklı bir konusu vardı ve bu konu gayet güzel bir şekilde işlenmişti. İlk filimde yer alan ablamız Isla Fisher bu ikinci filmde neden oynamadı bilmiyorum ama, bariz bir şekilde onun yerine alınan ablamız Lizzy Caplan bu açığı kapatmaya çalışmış. Sempatikliği ile de başarılı olmuş açıkçası. Devam filmleri yapmak her zaman sıkıntılı olmuştur bu yüzden vites arttırmak için kadroya katılan Daniel Radcliffe'i bu filmde çok iyi bir iş çıkarmış. Bu güzel hamleye rağmen ilk filmin daha başarılı olduğunu düşünüyorum. Biraz spoiler gibi olacak ama yağmur damlalarının havada durduğu sahne çok başarılıydı. Bu filmi de 7. sıraya yerleştirelim. 

       Yılın merakla beklediğim filmlerinden biriydi. Her ne kadar kitap ve oyun uyarlamalarının birçoğu hüsran olsa da, Allahtan bu film o kategoriye girmiyor. Assassin Creed serisini oynayamadım ama oynayan arkadaşımın bana söylediğine göre filmde geçen hikaye bir ara hikaye, oyunlarda yer almıyor. Öyle aman aman olmasa da güzel bir deneme olmuş. Umarım serinin devamı gelir de tanınmış Assassin's Creed karakterlerini beyaz perdede görürürüz. Çünkü Altair veya Ezio'yu bu filmde görememek birçok AC fanını hayal kırıklığına uğrattı. 

       "Nasıl Titanic filmine, Titanic'in batacağını bilerek gidiyoruz, Civil War'a da Kaptan Amerika'nın öleceğini bile bile izlemek gerekiyor." şeklinde bir değerlendirme okumuştum. Gerçekten Civil War için yapılabilecek en güzel değerlendirmelerden birisi. Hoş bu filmin sonunda Kaptan Amerika ölmedi belki ama, eninde sonunda öleceğini biliyoruz. Bu film Kaptan Amerika'nın ikinci filminin arkasında kalmış olsa da yine de başarılı sayabileceğimiz bir film. Mey halanın alışılagelmişin dışında, tabiri caizse taş gibi olması ve Tony Stark'ın Mey halaya asılması filmin eğlenceli sahneleri arasında yer alıyordu. Sony'den telif haklarının alınmasından sonra, en azından Marvel evrenine entegre bir Spider-Man görmek güzeldi. Hulk ve Thor haricinde neredeyse Avengers'ın ikinci filminde oynayan karakterleri görmek, bunların üzerine Antman'i görmek filmin artı yönlerinden. Altın yumurtlayan tavuk Kaptan Amerika'nın ölümünün anlatıldığı konu olduğu için mi bilmem ama biraz ağır işlenen bir film olmuş. Telif hakları sıkıntısı yüzünden asıl hikayeyi göremeyecek olmak üzücü olsa da, benim için 2016 yılında çıkan en iyi Fantastik filmler sıralamasında 5. sırada kendisine yer buldu. 

       Yine birgün evde boş boş oturuyorum. Kuzenim Burak ve ablamlar gelmiş. Standart her buluşmada olduğu gibi hadi sinemaya gidelim yaa lafları ortaya atılmış. Bu fikir ortaya atıldıktan sonra herkesin kafasındaki ortak soru vizyonda ne var olmuştu. Burak, "Fantastik Canavarlar Nelerdir, Nerelerde Bulunurlar"a gidelim dedi. Güldüm. Peki gidelim de filmin adını söyle, uygun seans var mı bir bakayım dedim. Burak durdu ve dönüp "söyledim ya abi Fantastik Canavarlar Nelerdir, Nerelerde Bulunurlar" dedi. Filmin saatlerine bakmak için sinemanın internet sitesinde açtığımda filmin adının gerçekten de bu olduğuna ikna oldum. Ferdi abim fantastik filmlerden nefret etmesine rağmen, bu filmi beğendi. Bu aslında önemli bir ölçüt 😉 . Gerçi ilk defa Imax'de bir film izlemesinin de etkisi olabilir. Neyse ya sonuç olarak kendisi 4. sırada... 

       Suicide Squad, bu listede nereye koyacağım konunda en kararsız kaldığım film. Dc Comics tarafından senaryosu aceleye getirilen, neredeyse bir film kadar sahnenin atıldığı bir filmden bahsediyoruz. Jared Leto olsam küsüp, bir daha Joker rolünü oynamazdım. Bu kadar önemli bir karakterin bu kadar az sahnesinin olması kabul edilebilir gibi değil. Çok fazla ortalarda görünmese de göründüğü süre boyunca beni etkilemeyi başardı. Margot Robie için söylenecek söz yok. Parti kursun oy verelim 😁. Will Smith her zamanki gibi çok başarılıydı. Biraz spoiler gibi olacak olacak ama Jay Hernandez'in canlandırdığı El Diablo inşallah ölmemiştir diyorum. Öldüğünü kabul etmek istemiyorum. Toparlayacak olursam Dc Comics'in içine etmek için ekstra çaba sarfettiği ve kısmen de başarılı olduğu Gotham City kötüleri, Batman - Arrow kontejyanından 3. sırada. 

       Bu sene Marvel Sinematik Evreni içerisinden çıkan en iyi film. Gerçi böyle yazınca sanki 40 tane film çıktı bu sene de, en başarılısı buymuş gibi geliyor biliyorum ama Kaptan Amerika'yı geçmesi gerçekten büyük bir başarı. Adeta mini bir Avengers filmi olan Civil War'dan daha başarılı bir film olmuş. Gerek konusu, gerek Imax ile birleşince daha iyi anlaşılan görselliğiyle Doctor Strange, Marvel evrenine bomba gibi bir giriş yaptı. Filmin içerisindeki küçük espriler ve doktorun dönüşümünü izlemek etkileyiciydi. Kıl payıyla zirveyi kaçıran doktorumuz 2. sırada... 

       2016 yılının tartışmasız en iyi fantastik filmi. İzlerken en çok zevk aldığım, bu sene tekrar tekrar izlediğim bu film listenin zirvesinde yer alıyor. Ryan Reynolds bundan sonra muhtemelen hep bu rol ile anılacak. Düşük bütçeli bir film olmasına rağmen bu sene çıkan yüksek bütçeli filmlerin önüne geçmeyi başardı. Ryan Reynolds'ı aslında 2009 yılında çevrilen X-Men Origins: Wolverine filminde Wade Wilson olarak izlemiştik. Tabiki Deadpool olmadan önceki halini ve enteresan bir yaratığa dönüştürülmüş halini gördük. Bu filmden sonra kendilerinin, Deadpool'un filmi çekilsin diye baya bir uğraştığını okumuştum. İyiki de bu kadar uğraşmış, bu film çekilmiş. Ayrıca bu filmin Türkçe dublajına ayrı bir parantez açmak lazım. Gerçekten çok başarılı bir dublaj olmuş. Emeği geçen herkesi tebrik etmek gerek. Son bir parantezi de Morena Baccarin için açmak istiyorum. Mentalist dizisinde tanıdığım Baccarin, Gotham dizisindeki başarılı oyunculuğunu Deadpool'a taşımış. Çok güzel olmuş, çok da süper olmuş 😁😁😁.