Phone Evolution



       Yine bir mim, yine Sezer ve yine enteresan bir konu. Konu neydi ya bir saniye hemen bakıyorum (kopya çekiyor): "İlk telefonum ve şimdiye kadar kullandığım telefonlar". Konuda bir açık var ilk önce onu belirtmek istiyorum. Bu mim altında yazan arkadaşların hepsi sahip oldukları cep telefonlarıyla ilgili yazı yazmışlar. Konunun herhangi bir yerinde cep telefonu ibaresi geçtiğini göremiyorum. Sabit hatları işin içine katarak bambaşka bir noktaya taşısam mı diye düşünüyorum. Neyse taşımayayım ama küçük bir dipnotla olayı cep telefonu hadisesine bağlayayım en iyisi. Annemler, ablamla benim kullanmam için (internet yüzünden, bknz. 145, 146'lı dönemler) bir hat alıp bizim odamıza bağlamışlardı. İlk telefonum herkesin kullandığı bildiğin sabit hattı arkadaşım.

Nokia 5110'lu Yıllar


Cep telefonu olarak ilk ne kullandın sorusunun doğru cevabı Nokia 5110 olacak. Zamanında ablama gazete kuponlarını biriktirerek aldığımız telefonların atası olmaya aday olan bu telefonu lise iki veya lise üçten itibaren (tam olarak hatırlayamıyorum 2002 veya 2003'e tekabül ediyor) kullanmaya başladım. Muhtemelen 2003 yılı olacak çünkü dedemin vefatıyla hemen hemen aynı zamanda diye hatırlıyorum. Şimdi size oturup Nokia 5110'un özelliklerinden bahsetmeyeceğim demeyi çok isterdim ama bahsedeceğim tabiki.

Hemen kısaca hatırlamak gerekirse antenli olan bu süper telefon 1,9 inch genişliğe 1,2inch kalınlığa ve 5.2 inch yüksekliğe sahip. Ağırlığı 6 oz, Ağırlığının en önemli nedeni arkasında bulunan 900mah gücündeki pili. Ayrıca bu telefon 84x48 LCD ekrana sahipti. 84x48 derken kastettiğim şey 84 karakterlik sütun yüksekliği ve 48 karakterlik satır genişliği. Karakter dediğim de nokta öyle kafanda uzay mekiği canlanmasın. Tabi sen diyeceksin tutmuş inch olarak, oz olarak değerlerini yazmış diye. Herhalde öyle yazacağım ne kadar takoz bir telefon olduğu anlaşılmasın diye kendimi yırtıyorum gördüğün gibi. Biraz saygı başka birşey değil.

Siemens A52 mi O ?


Tabi ben bu telefonu üniversiteye hazırlık döneminde de kullanmaya devam ediyordum. O zaman bir moda çıkmış insanlar telefonlarını boyunlarına asıyorlardı. Bende 5110 ile böyle birşey yapma gaflet ve delaletinde bulundum. Baktım olacak gibi değil her adımda yer çekimine karşı koymak zorlaşıyor, daha küçük ve zarif bir telefon almalıyım dedim. Ablam Siemens C55 alınca bende Siemens telefonlara yöneldim. A52 modeliyle yeni çıkan boynuna telefon asma modasına hızlı bir giriş yaptım.

Wap olayının patlak vermesi ve yeni oyunların indirilip yüklenebilmesi telefon değiştirmek için gayet geçerli bir sebepti. Ayrıca artık renkli ekran telefonlar çıkmıştı. Benim renkli ekran bir telefona sahip olmam gerekiyordu. 

Ama tamda hikayenin bu kısmında bir sorun var. Bu zamana kadar anlattığım herşey gayet net. Unutmuş olacağım veya atladığım bir konu yok. Bundan sonrası biraz karmaşık çünkü tam olarak hatırlayamadığım bir konu var; Ben Sony Ericsson T610 kullandım mı ? Yoksa kullanmadım mı ? Bak bu konu çok muallakta işte. Gerçekten hatırlayamıyorum.

Sony Ericsson T610 ve T630'lu yıllar.. Yoksa sadece T630 mu?


Dediğim gibi renkli ekran telefon olayına beyaz T610 ile giriş yaptım diye hatırlıyorum. Gayet başarılı bir telefondu. Bir kere telefonun java desteği vardı ve renkli ekrandı. Hey yavrum hey sen kiminle dans ediyorsun.İtiraf et sende merak ettin T610'u. Hemen hatırlatayım o zaman. 1.7 inch genişlik, 0.7 inch kalınlık ve 4 inch yüksekliğe sahip bu telefonun ağırlığı 3,4 oz. Şimdi 5110'u inch ve oz olarak tanıtınca mecburen aynı ölçülerden devam edeyim dedim. Telefonda Gprs, Java ve Bluetooth var, hafızası ise 2 Mb. Ekran 128x160 piksel ve 16 bit (65000 renk).Pil konusunu da atlamayalım 750 mah pili var.
Şimdi ben bütün telefonları böyle tanıtırsam işimiz var. Yazı baya uzayacak. Bu yüzden biraz hızlanalım. T610 kullandım mı emin değilim ama siyah T630 banko kullandım. Bundan adım gibi eminim. T630'un T610 dan farkı daha iyi bir kameraya sahip olması. T610'da 0.1 mp kamera varken T630'da 0.3 mp bir kamera var. 1 megapiksel demiyorum 0.1 dedim evet doğru gördün.

Sony Ericsson W300i


Gelişen teknoloji ve müzik telefonlarının yavaş yavaş ortaya çıkmasıyla beraber bir sonraki durağım Walkman serisi müzik telefonlarından W300i oldu. Bana bu yazıyı paslayan Sezer belki bu telefonu hatırlar çünkü üniversitede bu telefonu kullanıyordum. 20 Mb dahili hafızasının yanında Microsd gibi bir mucizeyi desteklemesi takdire şayan bir durumdu. Kamerası yine 0.3 mp'di belki ama 4x dijital zum yapabiliyordu. Zaten önemli olan mp3 çalar işlevi görmesiydi. Bunu da zamanın şartlarına göre gayet iyi bir şekilde yapabiliyordu.

Akıllı telefonlarla tanışma anı: Merhaba Windows Mobile 6.5


Artık akıllı telefon almanın zamanı gelmişti. Zaten o zamanlar piyasada akıllı telefon olarak adlandırılabilecek sadece iphone'lar vardı. Ki ben o zamanlar onlara ipod'un telefon hali olarak baktığım için pek akıllı olduklarını düşünmüyordum açıkçası. --- Burada bir yanlışımı düzelteyim Android telefonlar piyasada vardı. Froyo 2.2 daha yeni yayımlanmıştı. Hem Türkiye'de daha yeni meşhur oluyorlardı hem de biraz pahalılardı diye hatırlıyorum. Eğer yanlış hatırlıyorsam yanlış bir tercih yapmışım demektir. --- Abimin arkadaşlarının elinde gördüğüm HTC telefonlar benim acayip ilgimi çekmişti. Yine abimin arkadaşları (ki kendileri pilot oluyorlar) bu telefonların gps özelliğini hayvani bir şekilde kullanıyorlardı. İşte bu telefon benim olmalı dediğim an gps üzerinden yol tarifini sesli bir şekilde duyduğum andır.

Bende hemen HTC nedir yenilir mi şeklinde bir araştırmaya girdim ve HTC Touch 2 almaya karar verdim(20.05.2010 / 643,22 TL Hepsiburada.com ile). Kapasitif dokunmatik ekranlı (240x320 piksel - 65K) bu telefonun yanında birde kalemi vardı. Yani Sezer'cim senin kullandığın Note 2'nin kalemi var ya işte onun ataları. 3.15 Mp kamerası ve en önemlisi canımdan bezdiren Windows Mobile 6.5 işletim sistemiyle göz dolduran telefonun 256 MB rami eşantiyon  olarak içinde geliyordu. Ama itiraf etmem gereken bir özelliği vardı ki hala daha o özelliğini çok özlüyorum, mükemmel bir gps programı vardı. Bu telefonda kullandığım Gps programındaki tadı (Garmin) şimdiki telefonumda bile bulamıyorum.

Vay adamım gelmiş! HTC Incredible S


Efsane olmayı başarmış ve kalplerde yer edinmiş tek telefonum olma özelliğine sahiptir kendisi. Beni tanıyan insanların büyük bir çoğunluğu bu efsaneyle karşılaşmışlardır. Hatice kod adlı HTC Incredible S tam bir emektardı. İlk geldiğinde içinde Android 2.2 Froyo veya 2.3 Gingerbread yüklüydü tam hatırlamıyorum. 2014 yazında bedeni daha fazla dayanamadı ve 4.4.4 Kitkat ile bana veda etti. Bütün Android alemini tamamen keşfetmeme yardımcı olan telefondur. Root atma ve Rom atma işlemini İncredible S ile öğrendim. Telefon elimden düşe düşe kasası yamuldu. Çin'den kasa sipariş ettim. Kasa değiştirirken ekranı kırdım. Bunun üzerine Çin'den ekran sipariş ettim. Ekranı ve kasayı başarılı bir şekilde değiştirdim. İlk aldığımda Siyah olan telefon ölmeden önce kırmızı renkteydi. Türkiye'deki nadir kırmızı Incredible S'lerden biri olan Hatice elinden geldiği kadar çağın yeniliklerine ayak uydurmaya çalıştı. Şu anda üzerinde deneyler yapabilmesi için kuzenime teslim ettim. En uzun kullandığım telefon olma ünvanını (3 yıl) elinde bulunduruyor.

Ara sıcak: Sony Xperia Go


Incredible S'in kasasını değiştirirken ekranını kırınca telefonsuz kaldım. Aman aman bir özellikleri olmayan tam bir fiyat / performans telefonu arıyordum. Sony Xperia Go almaya karar verdim. Su geçirmeme konusunda tam bir canavar ve hala daha annem tarafından kullanılıyor. Kılıfsız gönül rahatlığıyla kullanabildiğim tek telefon. Kirlendiği zaman ekranı silmek yerine komple suyun altında yıkanmasıyla beni cezbeden muhteşem yetenek.

Son Durak: LG G3

3 ay boyunca Youtube'dan tanıtım videolarını izlediğim, almadan önce tüm özelliklerini ezberlediğim LG G3 şu anda kullandığım telefonum. Gayet memnunum ve iyiki almışım diyorum. Şimdiki aklım olsa yine hiç düşünmem gider LG G3 alırdım. Benden sonra üç arkadaşım daha LG G3 aldı. Bir tanesi de direkten döndü. Yeni telefon alacağım ama biraz daha idare eder diyorsanız LG G4'ü bekleyin derim.

Adettendir gelen tabak boş gönderilmez. Bende bu "Mimi" büyük bir heyecanla Eser'e paslıyorum. Bakalım Hayalmeyal bizlere ne anlatacak ?
1 inch en son ölçtüğümde 2,54 cm'e karşılık geliyordu. Şimdi ne durumda bilemiyorum.
Oz (Ounce) dediğimde aklınıza ilk başta Oz büyücüsü geldi biliyorum ama değil. Ağırlık birimi.1 Oz düz hesap 28,4 grama tekabül ediyor. 

Yorumlar

Lütfen bizimle fikrinizi paylaşmaktan çekinmeyin. Yorumlarınız bizim için önemli.